Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz. Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş. Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla. Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür. Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler. Derede tarla sel için, tepede harman yel için. Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi. Eskiye itibar olsaydı bit pazarına nur yağardı. Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü. Toprağı işleyen ekmeği dişler. Sen işten korkma, iş senden korksun. Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye. Bana benden her ne olursa, başım rahat bulur dilim susarsa. El için kuyu kazan, evvela kendi düşer. Eşeğe altın semer vursalar, eşek yine eşektir. Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme, kimi kısa, kimi uzun der. Mühür kimde ise Süleyman odur. Para ile imanın kimde olduğu bilinmez. Pilav yiyen, kaşığını yanında taşır. Tabağa sorarsan dünyada fena koku yoktur. Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur.