Ancak üye devletler, kamu yönetimi sistemlerindeki farklılıkları belli prensipler çerçevesinde ortak bir zemine oturtmuşlardır ve AB içerisinde kamu yönetimi, önceden tanımlanmış örgütsel yapılar yerine temel değerler ve prensipler ışığında şekillenmiştir. Bu çerçevede, Türkiye'de 1980 yılından beri idari yapıda yaşanan pek çok dönüşümün AB'deki gelişmelere paralel olduğu söylenebilir. Ancak katılım öncesi süreçte atılan en önemli adım, Başbakanlığın koordinasyonunda bakanlıklar arası bir çalışma grubu tarafından hazırlanan Kamu Yönetimi Reform Tasarısıdır. Türkiye'deki idari yapının hem toplumsal ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilmesi hem de kamu yönetimi anlayışında AB'de ve uluslararası sistemde yaşanan dönüşümlere uyum sağlanabilmesi açısından çok önemli olan ve bu reform tasarısının en önemli ayağı olan Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı halen Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemindedir. Türk Kamu Yönetiminde gelişmiş ülkelerdeki sistemlere paralel olarak köklü reformlar öngören sözkonusu tasarı Türkiye'de kamu yönetiminin uluslararası değerler ve ilkeler doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir.